Come what may: Ne pahasına olursa olsun
Sky high: Ateş pahası
To buy time: To buy time
To wolf down: Mideye indirmek
To open one’s heart to someone: Kalbini birine açmak
To rack one’s brains: Kafa patlatmak
Kindered sprit: Kafa dengi
To sit on someone: Haddini bildirmek
To make light of: Hafife almak
Shrit tail kin: Dış kapının mandalı
Heal and dail: Dere tepe
İn for a penny, in for a pound: Battı balık yan gider
To drag one’s feet: ayakları geri geri gitmek
We are in a nice scrape: Ayıkla pirincin taşını
Belt tighten one’s: Kemer sıkmak
Like the sound of one’s own voice: Çenesi düşük olmak
Face lose: Küçük düşmek
Cap in head: Süklüm püklüm
Put words into someone mouth: Birinin avukatlığını yapmak
Say something right to someone’s face: Yüzüne karşı bir şey söylemek
Scratch someone’s back: Birine yağ çekmek
Call someone on the carpet: Birinin ağzının payını vermek
Dolled up get ; get all d.u.: süslenip püslenmek
House on the:avanta
Have a hunch:içine doğmak
Knockle down:işe koyulmak
Shake like a leaf:tirtir titremek
Leave someone flat:birini beş parasız bırakmak
Smack one’s lips:ağzının suyu akmak
Make light off:hafife almak
Like a shot:ok gibi
Meet one’s match:tam adamına çatmak
Get into a mess:başı derde girmek
Cross one’s mind:aklından geçmek
İn mint condition:dört başı mamur
Miss the boat:fırsatı kaçırmak
Moat-eaten:eskipüskü
Make someone’mouth water:birinin ağzını sulandırmak
Sling mud at:çamur atmak
Neck or nothing:ya herru ya merru
Fresh blood :taze kan
İn the nick of time:sıcağı sıcağına
Nitpicking :eftenpüften
Open fire on someone:birini soru yağmuruna tutmak
Be out cold:kendinden geçmek
Out in left field:kendi türünde benzeri yok
Pad the bill:faturayı şişirmek
Have groving pains:büyüme sancıları çekmek
Par for the course:olan oldu
Part someone’s hair:birinin burnunun dibine girmek Yeni sayfanın içeriği
|
