To be in the offing: eli kulağında olmak
To give a shot in the arm: cana can katmak
The whole kit and caboodle: cümbür cemahat
To run wild: cirit atmak
To run/cut it fine: ucu ucuna yetişmek
Donkey work: ayak işi
Boks;be in someone’s bad black: birinin gözünden düşmek
Feel one’s oats: yere göğe sığamamak
Ear splitting: gacır gucur
To payone back in his own coin: öcünü almak
Ears;prick up one’s: kulak kabartmak
Eat someone out ofhouse and home: silip süpürmek
All and suntry: cümbür cemahat
Mumu’s the word: aman kimse duymasın
Damnedest do one’s: dişini sıkmak
Dance attadance on: bir dediğini iki etmemek
Jump out of one’s skin: aklı başından gitmek
As pone as death: beti benzi atmak
Knuckle down: işe koyulmak
Bargain into the: üstüne üstlük
Burn with a low blueflane: ateş püskürmek
To keep under one’s head ser verip sır vermemek
To put allone’s eggs in a basket: sermayeyi kediye yüklemek
Doldrums in the: canı sıkkın
Draw the long bow: desteksiz atmak
Draw blood: çileden çıkarmak
Lipsascape one’s: ağzından kaçırmak
Lips like it or it: ya bu deveyi gütmeli ya da bu diyardan gitmeli
To be on pilsand needles: dokuz doğurmak
Jackpot hit the: turnayı gözünden vurmak
Jiffy in a: kaşla göz arasında
Leave someone to his ownderices/resources: birini kendi haline bırakmak
İn illstone;be an round abortonels neck: birine ayak bağı olmak
Fiddle fit as aflea: turp gibi
Laed the life of Riley: bir eli yağda bir eli balda olmak
Lamb;like a: kuzu gibi
Knock on wood/touch wood: şeytan kulağına kurşun
To heap coals of fire on someone’s head: taş atana ekmek atmak
To hit the nail on the head: tam üstüne basmak
Chin take something on the: sineye çekmek
To chop and change: saati saatine uymamak
Oats;someone’s wild: kurtlarını dökmek
Coin the other side of the: madalyonun diğer yüzü
Death;worry oneself to: kendini yemek
Knock have the k.of: püf noktasını bilmek
Knocle down(to): işe koyulmak
Know something/someone like the back of one’s hand: bir şeyi/birini avucunun içi gibi bilmek
Dash off: çalakalem yazmak
To strike oil:: şansı yaver gitmek
Part someone’s hair: birinin burnunun dibine girmek
Jump out of frying pan into the fire: yağmurdan kaçarken doluya tutulmak
Yeni sayfanın içeriği
|
